(İhsan Necat Zorlu)Harbiyeli bir arkadaşımdan gelen bu videonun açıklamasını da yollamış. “Videoyu merak edenler olabilir
Bu seneye 2024 ait, dünkü tören.
Konu ile ilgili Harbiye’de derslere giren akademisyen devre arkadaşımızın notunu aşağıya alıntılıyorum;
Ortada yemin ettiren kadın teğmen Ebru Eroğlu. Okulu birincilikle bitirdi. Hasbelkader ikinci dönem girdiğim kısımda öğrencimdi. Çalışkan çok çalışkan bir teğmen. Ara sınavdan 85 aldığı gün komutanım hatalarımı öğrenebilir miyim bir daha yapmayım diye yanıma gelmişti. Gurur duyduğum öğrencilerden sadece birisi. Dün aradı komutanım mezun olduk yıldızımı taktım. Hakkınız büyük helal edin deyip nemlendirdi gözlerimi. Hatam yoksa toplam 968 mezun oldu dün. Sanılanın aksine büyük çoğunluğu Atatürkçü ve vatansever çocuklar. Aralarında çürük elma yok mu? Vardır. Tıpkı bizde de olduğu gibi. Dolayısyla bir süredir burada sizlere anlatmaya çalıştığımın özeti olmuş video. Yani okulun tamamı imam falan yetiştirmiyor. Çok güzel çocuklar var. Amacım polemik yaratmak değil gözlerimizle gördüğümüzü size aktarmak. Dedikleri gibi bu çocuklar da tıpkı bizim gibi Mustafa Kemal'in askeri şüpheniz olmasın. Ne mutlu Türküm diyene...”
(Selahattin Ercan) Bu çocuklar Atatürk rozeti takmayan şahıs ile kavga edip, atılmadılar mı? Neyi tartışıyoruz? Tarih tekerrür ediyor... Şimdi dinci ve Atatürkçüler var. Gene güdümlü gene azınlıkta olacaklar... Önemli olan siz şüphe ile yaklaşanların bunlara desteği ne olacak... KHO gittiğinizde mihmandarlarla konuştuysanız ve nabız tuttuysanız zaten öyle bir durum vardı... Dershaneyi koğuş yapmakla, devreleri bölmekle olmuyor... Herhalde onlarda biz 60 ları nasıl sorguladıysak onlarda 78-80 ni sorgulamıştır... Bir de artık her şey açık seçik netleşti. Yani ülkenin durumu. Mutlaka görüyorlardır... O kız teğmenin ses tonuna yansımış. Rol olamaz o heyecan...
(Nizamettin Sevim) KHO na gittiğimizde öğrencilerle birlikte yemek yemiştik. Bizim masada olan öğrencilerden biri, hangi devre olduğumuzu sormuştu. Ben de 78 li olduğumuzu söyledim. Öğrenci şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. Büyük bir heyecanla; -Komutanım, biz hâlâ, sizin yaptıklarınızı konuşuyoruz. demişti! Adımız yeter Selo. Ben yaşanan bu olaya, hâlâ şüphe ile bakıyorum. Böyle bir olay gerçek olsaydı, yer yerinden oynardı. Cumhurbaşkanı orada iken bunun yapılmasına kimse izin vermez. Dün akşam da saraydaki törende, D.İ B.nın ATATÜRK'ün adını anması, benim şüphelerimi kuvvetlendirdi. İnşallah yanılırım. Hayatımda hiçbir zaman, hiçbir şekilde, duygu ve düşüncelerimde bu kadar büyük bir arzu ile yanılmış olmayı istememiştim. Küçük bir gaz alma operasyonu olduğunu zannediyorum. Devamı gelecek. Çünkü hergün oy kaybediyor
(Ahmet Kemal Gönül)Nizamettin videoyu iyi incelersen neredeyse güneş batıyor. Bu da videonun Cb. ve komutanlar gittikten sonra çekildiği belli. Bu kadar kuşkucu olmak adamı “halüsinasyonlar görmeye” kadar götürür. Hem “Mustafa Kemalin Askerleriyiz” demek ne zamandan beri suç oldu. Ayrıca Devre birincisi Kadın Teğmenimiz’in okuttuğu and da şuç teşkil edebilecek hiç bir şey de yok. Cesaret sadece 78 lilere mahsus bir olgu değil. Selamlarımla
(Ahmet Yürekli) Alay Komutanı ya da harbiyede görevli üst sb.lar emir vererek okutmuş olabilir. Halen TSK içinde çok değerli subaylarımız ve astsubaylarımız var. Tenis oynadığım genç subay ve astsubayların hiç biri mevcut sistemi beğenmiyor. Subay iken sorgulandığımızı ve Albay olup emekli oluncaya kadar takip ve kontrol edildiğimizi , abidik gubidik tayinlere maruz kaldığımızı da anlatıyorum.
(Selahattin Ercan) Tören bitip, yıldızlar omuzumuzda, arka kapıdan çıkarken biz de aynı şeyi hissetmiştik... Bu çocuklarda 4 yıl kimbilir ne kadar baskıya maruz kaldılar ki, kılıç çektiler... Kılıç çekmenin manası çok büyüktür... Daha sonradında bir hesaplaşma yaşadı, herkes kendi çerçevesinde... Örneğin, genede rahmet okuyayım, Taşkafa Metin' e dışarıda karşılaştığımızda küfür etmiştim🤣🤣🤣 gayri ihtiyari...
Bu seneki Harp Okulları'nın mezuniyet törenine kadınlar damga vurdu. Kara Harp Okulu'nda Ebru Eroğlu, Deniz Harp Okulu'nda Şeyda Yıldırım ve Hava Harp Okulu'nda devre birinciliğini İkra Kuyumcu aldı.
(Nizar Aslan) Arkadaşlar, Teğmenlerin videosunda dikkat çeken bir husus var. Gururumuz olan o gösteri, kaba taslak 100 kişi ile yapıldı. Oysa mezun olan teğmen sayısı 924 kişi, geri kalan 800 kişi yok🤔
(Sami ) Arkadaşlar dananın altında buzağı aramanın alemi yok,harbiyeli teğmenler kılıçları havaya kaldırarak böyle bir davranışta bulunmaları takdire şayandır,gerisi laf-ı güzaf,takdirle karşılıyorum ve heyacanımı bastırmakta zorlanıyorum. Helal olsun yiğitlerime, orada daha fazla tğm olabilirdi,ancak aileleri ve nişanlılarının yanına koşturmuş olabilirler,şu kadar vardı,yoktu demek insanı yanılgıya düşürür,sözüm ona tğm.’lerimizin bu çoşkulu davranışlarından rahatsız olanlar varmış,varsın rahatsız olanlar olsun,bu rahatsızlığını beyan edenler,önce anıtkabirde ki sloğan atanları eleştirsinler, Atamızın naaşının olduğu yerde sessizlik hakim olmalı ve içlerinden dua etmeleri beklenirdi ama bunların hepsi kurmalı saat gibidir.İt ürür kervan yürür o kadar.
Harbiye'de sınıflara ayrıldıktan sonra, Levazım sınıfının büyükleri komutanlarımız ve sınıf okulundaki komutanlarımız sıklıkla belirtirlerdi, aman ha müteahhitlerle samimi olmayın, onlarla arkadaşlık yapmayın, beraber bir yerde gözükmeyin, siz samimi ve iyi niyetli olsanız bile etraf yanlış anlar, leke kondurmaya çalışırlar başınız derde girer diye. Ben meslek yaşantım boyunca, mümkün olduğu sürece resmi işlemler haricinde müteahhitlerle asgari düzeyde ilişkiye girdim.
Yıl 1989. Levazım Maliye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığını, Kağıthane'deki Kışlasından Küçükyalı Kışlasına taşımıştık. Kışlada Lisan Okulu ve Nbc Okulu da konuşlanmıştı. Ben de her 3 okulun Levazım Şube Müdürlüğünü ve mal saymanlığını yapıyordum. Küçükyalı Kışlasına o adı batasıca Kenan Evren'nin adı verilmişti.
Taşınmamız esnasında dere geçerken at değiştirilmiş, okul tarihinde bir ilk olarak, Levazım sınıfından general olan bir okul komutanı acele ile yeni bir kadro tesis edilerek tayin edilmiş yerine kurmaydan general olan birisi, hem de tuğgeneralliğin son senesinde tayin edilmişti. Bu ilginç olay ayrı bir yazı konusudur belki ileride değinirim.
Bir odalı evden 10 odalı eve çıkmış gibiydik adeta. Okul binası yeni yapılmış ama hayli eksikleri olan bir binaydı. Geçici kabulü yapılmış ama kati kabulü yapılmamıştı. İkmalle ilgilendiğimiz için tüm eksikleri de detaylı bir şekilde tek tek tespit etmiştik ama bu eksiklerin yapılması konusunda bir adım atılmıyordu. Binanın müteahhitliğini de meşhur bir spor kulübümüzün o anda başkanı olan şahıs yapıyordu.
Taşındığımızın sanırım ikinci ayı gibiydi. Kenan Evren, kışlasına denetlemeye gelecekti. Komutan ve karargah subayları karşılamaya hazırlanırken 1nci Ordu İnşaat Emlak Başkanı da doğal olarak aramıza katıldı. Bir baktım ne göreyim o meşhur müteahhit de başkanın makam aracından inerek bize doğru geliyor. Adam bizim sıramızın en sonuna geçerek askerlerle birlikte karşılamaya durdu. Hayretler içerisinde kaldım ama bu hafif bir hayretmiş sonradan anladım.
Kenan Evren helikopterle indi karşıladık. Hepimiz kendimizi tanıttıktan sonra en sondaki o muhterem müteahhit beyefendiye adıyla hitap ederek oooo ...ciğim deyip sarıldı. Utandım, utandım, utanması gereken o iken ben utandım. Daha bitmemişti..
Karargaha geçtik. Dinlenme odasına O şahıs da girdi ve Kenan Evren'le yan yana oturdu. Koyu bir sohbete başladılar paşam, .. ciğim gibi kelimeler havada uçuyordu. Daha bitmemişti...
Brifing odasına geçtik komutana brifing vereceğiz. O müteahhitte brifing salonuna girmez mi ?Kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki. Hayret verici olarak orada kendisi de müteahhit de karşılıklı konuşmadılar.
Ne diyeyim... Konunun başlığında belirttiğim gibi ele verir talkını kendi yutar salkımı.
Okulun eksiklerinin akibetini soruyorsanız cevabı anlattığım konu içerisinde. Tuğgeneralliğin son yılında olan Okul Komutanına ne oldu derseniz, tabi ki tümgeneral oldu ve o yıl tayin oldu. Yerine de yine sınıftan (Lv.) o yıl general olan bir büyüyüğümüz geldi. Haydiiii.. hayırlı traşlar..
(Kudret Ünal) Sözünü ettiğiniz şahıs aynı zamanda Kenan Evren denen adamın tavla arkadaşı, Nato müteahhidi şahıs olmalı. Onun referansıyla Rusyadan alınan ve Jandarmada kullanılan helikopterler konusu da tam bir soygun ve rüşvet ağı konusudur. Tabii ki her ağacın kurdu içinden olur örneğinden gidersek TSK'dan aldığı maaş ve ikramiyeler ile yetinmeyip heybesini dolduranları da göz ardı etmemek gerekir. Onuruyla çalışıp, başını yere etmeyenlere selam olsun.
(M.Ali Şenkaya) MSB kadrosunda kontrol mühendisi olarak o inşaatta çalışıp terhisinden sonra kontrol ettiği inşaata şantiye şefi olarak geri dönen asteğmen mühendis gördüm.
(Tugay) 90 da senin Islahiye, benim Antebe tayinimiz çıktı. Ev eşyalarımızı aynı kamyon ile göndermiştik. Ama lojmanlar kötüydü. Sıfır olan konutların pencere kasalarının heryerinden rüzgar giriyordu.😡
(Hamit Baykara) Ben ilgisi olduğu düşüncesiyle yazıyorum. Edirnedeyim. İhtilal olunca, kapıkule irtibat sb. oldum.Kapının aydınlatma sistemini yeniliyorlar. Eski elektrik direkleri hurdaya gönderilmek üzre bir köşeye atılmış. Bizim bölük garajında da aydınlatma yetersizdi. Kapıkule komutanı Top.Albaydan, bir kaç direk istedim. Bana " cahil tğm. sen bir kaç direk götürsen , askeriye burayı soyuyor derler ' dedi. Sonra tümen komutanı bu alb. vurdu ve intihar etti. Bu sırada tb. komutanı Levazımdan kurmay bir hokkabazdı. Acaba bu senin lv. general olmasın ?
[20:04, 01.09.2024] +90 505 802 05 33: Dz. H.OK.lığı yapmış Türker Ertürk ' ün yorumu. [20:05, 01.09.2024] +90 505 802 05 33: Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreni sonrası 2024 Mezunu Teğmenlerin sınıf birincisi Teğmen Ebru Eroğlu emir ve konutasında yaptıkları KILIÇ ÇATMA töreni; maksadı aşan, terbiye sınırlarını bir hayli zorlayan ve düşmanlık çizgisine varan bazı yorumlara maruz kalmıştır. Ama bu ülkenin ezici çoğunluğu bunu izlemekten onur duymuştur ve mutlu olmuştır.
KILIÇ ÇATMA geleneği tüm Harp Okulları’nda vardır. Resmi tören bittikten sonra sınıf birincisi teğmenin emir komutasında bu geleneksel kutlama ve ant içme yapılır. Aynen üniversitelerimizde resmi mezuniyet töreninden sonra yapılan kep atma töreni gibidir.
Büyük kurumlar gelenekleri ile yaşarlar. Kara Harp Okılu 1834 tarihinde kurulmuş olup 190 yıllık köklü bir eğitim ve öğretim kurumudur ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu okuldan mezundur.
Akıllardan asla ve kata çıkarılmaması gereken gerçeklik; Atatürk’ün Cumhuriyetimizin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurucusu olduğudur.
Bu yıl tüm Harp Okullarımızın; Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu ve Hava Harp Okulu’ndan sınıf birincisi olarak mezun olan teğmenleri üçü de (Teğmen Ebru Eroğlu, Teğmen Şeyda Yıldırım, Teğmen İkra Kuyumcu) kadındır. Bu bile Atatürk önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimleri’nin bir ürünü ve başarı abidesidir.
Bugün Müslüman bir ülkede Aydınlanmayı yaşamadıkları için böyle bir tabloyu göremezsiniz. Her alanda kadın-Erkek eşitliği Aydınlama’nın bir sonucudur.
Bu sözleri bu yıl 251. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan 1773’de kurulan Deniz Harp Okulunu eski Komutanı olarak ifade ediyorum. Ayrıca Deniz Harp Okulu’nun 2009 mezuniyet töreni sonrasında yapılan KILIÇ ÇATMA geleneğini aşağıdaki klipte de izliyebilirsiniz.
Sonuç olarak; Tüm Harp Okullarımızdan mezun olan teğmenlerimizi kutluyor, rütbelerinin hayırlı olmasını diliyor, Atatürk’ün gösterdiği yolda vatan ve millet için yapacakları kutsal görevler için başarı diliyor ve alınlarından öpüyorum.
(İhsan Necat Zorlu)Harbiyeli bir arkadaşımdan gelen bu videonun açıklamasını da yollamış.
YanıtlaSil“Videoyu merak edenler olabilir
Bu seneye 2024 ait, dünkü tören.
Konu ile ilgili Harbiye’de derslere giren akademisyen devre arkadaşımızın notunu aşağıya alıntılıyorum;
Ortada yemin ettiren kadın teğmen Ebru Eroğlu. Okulu birincilikle bitirdi. Hasbelkader ikinci dönem girdiğim kısımda öğrencimdi. Çalışkan çok çalışkan bir teğmen. Ara sınavdan 85 aldığı gün komutanım hatalarımı öğrenebilir miyim bir daha yapmayım diye yanıma gelmişti. Gurur duyduğum öğrencilerden sadece birisi. Dün aradı komutanım mezun olduk yıldızımı taktım. Hakkınız büyük helal edin deyip nemlendirdi gözlerimi. Hatam yoksa toplam 968 mezun oldu dün. Sanılanın aksine büyük çoğunluğu Atatürkçü ve vatansever çocuklar. Aralarında çürük elma yok mu? Vardır. Tıpkı bizde de olduğu gibi. Dolayısyla bir süredir burada sizlere anlatmaya çalıştığımın özeti olmuş video. Yani okulun tamamı imam falan yetiştirmiyor. Çok güzel çocuklar var. Amacım polemik yaratmak değil gözlerimizle gördüğümüzü size aktarmak. Dedikleri gibi bu çocuklar da tıpkı bizim gibi Mustafa Kemal'in askeri şüpheniz olmasın. Ne mutlu Türküm diyene...”
(Selahattin Ercan) Bu çocuklar Atatürk rozeti takmayan şahıs ile kavga edip, atılmadılar mı? Neyi tartışıyoruz? Tarih tekerrür ediyor... Şimdi dinci ve Atatürkçüler var. Gene güdümlü gene azınlıkta olacaklar...
YanıtlaSilÖnemli olan siz şüphe ile yaklaşanların bunlara desteği ne olacak... KHO gittiğinizde mihmandarlarla konuştuysanız ve nabız tuttuysanız zaten öyle bir durum vardı... Dershaneyi koğuş yapmakla, devreleri bölmekle olmuyor... Herhalde onlarda biz 60 ları nasıl sorguladıysak onlarda 78-80 ni sorgulamıştır... Bir de artık her şey açık seçik netleşti. Yani ülkenin durumu. Mutlaka görüyorlardır... O kız teğmenin ses tonuna yansımış. Rol olamaz o heyecan...
(Nizamettin Sevim) KHO na gittiğimizde öğrencilerle birlikte yemek yemiştik. Bizim masada olan öğrencilerden biri, hangi devre olduğumuzu sormuştu. Ben de 78 li olduğumuzu söyledim. Öğrenci şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. Büyük bir heyecanla;
YanıtlaSil-Komutanım, biz hâlâ, sizin yaptıklarınızı konuşuyoruz.
demişti! Adımız yeter Selo. Ben yaşanan bu olaya, hâlâ şüphe ile bakıyorum. Böyle bir olay gerçek olsaydı, yer yerinden oynardı. Cumhurbaşkanı orada iken bunun yapılmasına kimse izin vermez. Dün akşam da saraydaki törende, D.İ B.nın ATATÜRK'ün adını anması, benim şüphelerimi kuvvetlendirdi.
İnşallah yanılırım. Hayatımda hiçbir zaman, hiçbir şekilde, duygu ve düşüncelerimde bu kadar büyük bir arzu ile yanılmış olmayı istememiştim.
Küçük bir gaz alma operasyonu olduğunu zannediyorum. Devamı gelecek. Çünkü hergün oy kaybediyor
(Ahmet Kemal Gönül)Nizamettin videoyu iyi incelersen neredeyse güneş batıyor. Bu da videonun Cb. ve komutanlar gittikten sonra çekildiği belli. Bu kadar kuşkucu olmak adamı “halüsinasyonlar görmeye” kadar götürür. Hem “Mustafa Kemalin Askerleriyiz” demek ne zamandan beri suç oldu. Ayrıca Devre birincisi Kadın Teğmenimiz’in okuttuğu and da şuç teşkil edebilecek hiç bir şey de yok. Cesaret sadece 78 lilere mahsus bir olgu değil. Selamlarımla
YanıtlaSil(Ahmet Yürekli) Alay Komutanı ya da harbiyede görevli üst sb.lar emir vererek okutmuş olabilir. Halen TSK içinde çok değerli subaylarımız ve astsubaylarımız var. Tenis oynadığım genç subay ve astsubayların hiç biri mevcut sistemi beğenmiyor. Subay iken sorgulandığımızı ve Albay olup emekli oluncaya kadar takip ve kontrol edildiğimizi , abidik gubidik tayinlere maruz kaldığımızı da anlatıyorum.
YanıtlaSil(Can Koyuncu) Sevgili Kemal,
YanıtlaSilBiz 78 liler Kuleliye giderken , Sadat’ın gözetiminde mülakatla seçilmemiştik.
Kuşkulu olmak için yeterli neden değil mi?
(Selahattin Ercan) Tören bitip, yıldızlar omuzumuzda, arka kapıdan çıkarken biz de aynı şeyi hissetmiştik... Bu çocuklarda 4 yıl kimbilir ne kadar baskıya maruz kaldılar ki, kılıç çektiler... Kılıç çekmenin manası çok büyüktür... Daha sonradında bir hesaplaşma yaşadı, herkes kendi çerçevesinde... Örneğin, genede rahmet okuyayım, Taşkafa Metin' e dışarıda karşılaştığımızda küfür etmiştim🤣🤣🤣 gayri ihtiyari...
YanıtlaSilBu seneki Harp Okulları'nın mezuniyet törenine kadınlar damga vurdu. Kara Harp Okulu'nda Ebru Eroğlu, Deniz Harp Okulu'nda Şeyda Yıldırım ve Hava Harp Okulu'nda devre birinciliğini İkra Kuyumcu aldı.
YanıtlaSil(Nizar Aslan) Arkadaşlar, Teğmenlerin videosunda dikkat çeken bir husus var.
YanıtlaSilGururumuz olan o gösteri, kaba taslak 100 kişi ile yapıldı.
Oysa mezun olan teğmen sayısı 924 kişi, geri kalan 800 kişi yok🤔
(Sami ) Arkadaşlar dananın altında buzağı aramanın alemi yok,harbiyeli teğmenler kılıçları havaya kaldırarak böyle bir davranışta bulunmaları takdire şayandır,gerisi laf-ı güzaf,takdirle karşılıyorum ve heyacanımı bastırmakta zorlanıyorum. Helal olsun yiğitlerime, orada daha fazla tğm olabilirdi,ancak aileleri ve nişanlılarının yanına koşturmuş olabilirler,şu kadar vardı,yoktu demek insanı yanılgıya düşürür,sözüm ona tğm.’lerimizin bu çoşkulu davranışlarından rahatsız olanlar varmış,varsın rahatsız olanlar olsun,bu rahatsızlığını beyan edenler,önce anıtkabirde ki sloğan atanları eleştirsinler, Atamızın naaşının olduğu yerde sessizlik hakim olmalı ve içlerinden dua etmeleri beklenirdi ama bunların hepsi kurmalı saat gibidir.İt ürür kervan yürür o kadar.
YanıtlaSil(Sacit Başgut) kategorik bakmak insani yanılgıya götürür bazen...unutmayalim ki Mustafa Kemal 'de Samsun'a çıkarken müesses nizamin bir parçası idi
YanıtlaSil(M.Ali Şenkaya) BELLEKTEKİ ANILAR
YanıtlaSilELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI
Harbiye'de sınıflara ayrıldıktan sonra, Levazım sınıfının büyükleri komutanlarımız ve sınıf okulundaki komutanlarımız sıklıkla belirtirlerdi, aman ha müteahhitlerle samimi olmayın, onlarla arkadaşlık yapmayın, beraber bir yerde gözükmeyin, siz samimi ve iyi niyetli olsanız bile etraf yanlış anlar, leke kondurmaya çalışırlar başınız derde girer diye.
Ben meslek yaşantım boyunca, mümkün olduğu sürece resmi işlemler haricinde müteahhitlerle asgari düzeyde ilişkiye girdim.
Yıl 1989. Levazım Maliye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığını, Kağıthane'deki Kışlasından Küçükyalı Kışlasına taşımıştık. Kışlada Lisan Okulu ve Nbc Okulu da konuşlanmıştı. Ben de her 3 okulun Levazım Şube Müdürlüğünü ve mal saymanlığını yapıyordum. Küçükyalı Kışlasına o adı batasıca Kenan Evren'nin adı verilmişti.
Taşınmamız esnasında dere geçerken at değiştirilmiş, okul tarihinde bir ilk olarak, Levazım sınıfından general olan bir okul komutanı acele ile yeni bir kadro tesis edilerek tayin edilmiş yerine kurmaydan general olan birisi, hem de tuğgeneralliğin son senesinde tayin edilmişti. Bu ilginç olay ayrı bir yazı konusudur belki ileride değinirim.
Bir odalı evden 10 odalı eve çıkmış gibiydik adeta. Okul binası yeni yapılmış ama hayli eksikleri olan bir binaydı. Geçici kabulü yapılmış ama kati kabulü yapılmamıştı. İkmalle ilgilendiğimiz için tüm eksikleri de detaylı bir şekilde tek tek tespit etmiştik ama bu eksiklerin yapılması konusunda bir adım atılmıyordu. Binanın müteahhitliğini de meşhur bir spor kulübümüzün o anda başkanı olan şahıs yapıyordu.
Taşındığımızın sanırım ikinci ayı gibiydi. Kenan Evren, kışlasına denetlemeye gelecekti. Komutan ve karargah subayları karşılamaya hazırlanırken 1nci Ordu İnşaat Emlak Başkanı da doğal olarak aramıza katıldı. Bir baktım ne göreyim o meşhur müteahhit de başkanın makam aracından inerek bize doğru geliyor. Adam bizim sıramızın en sonuna geçerek askerlerle birlikte karşılamaya durdu. Hayretler içerisinde kaldım ama bu hafif bir hayretmiş sonradan anladım.
Kenan Evren helikopterle indi karşıladık. Hepimiz kendimizi tanıttıktan sonra en sondaki o muhterem müteahhit beyefendiye adıyla hitap ederek oooo ...ciğim deyip sarıldı. Utandım, utandım, utanması gereken o iken ben utandım. Daha bitmemişti..
Karargaha geçtik. Dinlenme odasına O şahıs da girdi ve Kenan Evren'le yan yana oturdu. Koyu bir sohbete başladılar paşam, .. ciğim gibi kelimeler havada uçuyordu. Daha bitmemişti...
Brifing odasına geçtik komutana brifing vereceğiz. O müteahhitte brifing salonuna girmez mi ?Kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki. Hayret verici olarak orada kendisi de müteahhit de karşılıklı konuşmadılar.
Ne diyeyim... Konunun başlığında belirttiğim gibi ele verir talkını kendi yutar salkımı.
Okulun eksiklerinin akibetini soruyorsanız cevabı anlattığım konu içerisinde. Tuğgeneralliğin son yılında olan Okul Komutanına ne oldu derseniz, tabi ki tümgeneral oldu ve o yıl tayin oldu. Yerine de yine sınıftan (Lv.) o yıl general olan bir büyüyüğümüz geldi.
Haydiiii.. hayırlı traşlar..
Hepinizi öpüyorum.
(Kudret Ünal) Sözünü ettiğiniz şahıs aynı zamanda Kenan Evren denen adamın tavla arkadaşı, Nato müteahhidi şahıs olmalı. Onun referansıyla Rusyadan alınan ve Jandarmada kullanılan helikopterler konusu da tam bir soygun ve rüşvet ağı konusudur. Tabii ki her ağacın kurdu içinden olur örneğinden gidersek TSK'dan aldığı maaş ve ikramiyeler ile yetinmeyip heybesini dolduranları da göz ardı etmemek gerekir.
YanıtlaSilOnuruyla çalışıp, başını yere etmeyenlere selam olsun.
(M.Ali Şenkaya) MSB kadrosunda kontrol mühendisi olarak o inşaatta çalışıp terhisinden sonra kontrol ettiği inşaata şantiye şefi olarak geri dönen asteğmen mühendis gördüm.
YanıtlaSil(Tugay) 90 da senin Islahiye, benim Antebe tayinimiz çıktı. Ev eşyalarımızı aynı kamyon ile göndermiştik.
YanıtlaSilAma lojmanlar kötüydü. Sıfır olan konutların pencere kasalarının heryerinden rüzgar giriyordu.😡
(Hamit Baykara) Ben ilgisi olduğu düşüncesiyle yazıyorum.
YanıtlaSilEdirnedeyim. İhtilal olunca, kapıkule irtibat sb. oldum.Kapının aydınlatma sistemini yeniliyorlar. Eski elektrik direkleri hurdaya gönderilmek üzre bir köşeye atılmış. Bizim bölük garajında da aydınlatma yetersizdi. Kapıkule komutanı Top.Albaydan, bir kaç direk istedim. Bana " cahil tğm. sen bir kaç direk götürsen , askeriye burayı soyuyor derler ' dedi. Sonra tümen komutanı bu alb. vurdu ve intihar etti. Bu sırada tb. komutanı Levazımdan kurmay bir hokkabazdı. Acaba bu senin lv. general olmasın ?
[20:04, 01.09.2024] +90 505 802 05 33: Dz. H.OK.lığı yapmış Türker Ertürk ' ün yorumu.
YanıtlaSil[20:05, 01.09.2024] +90 505 802 05 33: Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreni sonrası 2024 Mezunu Teğmenlerin sınıf birincisi Teğmen Ebru Eroğlu emir ve konutasında yaptıkları KILIÇ ÇATMA töreni; maksadı aşan, terbiye sınırlarını bir hayli zorlayan ve düşmanlık çizgisine varan bazı yorumlara maruz kalmıştır. Ama bu ülkenin ezici çoğunluğu bunu izlemekten onur duymuştur ve mutlu olmuştır.
KILIÇ ÇATMA geleneği tüm Harp Okulları’nda vardır. Resmi tören bittikten sonra sınıf birincisi teğmenin emir komutasında bu geleneksel kutlama ve ant içme yapılır. Aynen üniversitelerimizde resmi mezuniyet töreninden sonra yapılan kep atma töreni gibidir.
Büyük kurumlar gelenekleri ile yaşarlar. Kara Harp Okılu 1834 tarihinde kurulmuş olup 190 yıllık köklü bir eğitim ve öğretim kurumudur ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu okuldan mezundur.
Akıllardan asla ve kata çıkarılmaması gereken gerçeklik; Atatürk’ün Cumhuriyetimizin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurucusu olduğudur.
Bu yıl tüm Harp Okullarımızın; Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu ve Hava Harp Okulu’ndan sınıf birincisi olarak mezun olan teğmenleri üçü de (Teğmen Ebru Eroğlu, Teğmen Şeyda Yıldırım, Teğmen İkra Kuyumcu) kadındır. Bu bile Atatürk önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimleri’nin bir ürünü ve başarı abidesidir.
Bugün Müslüman bir ülkede Aydınlanmayı yaşamadıkları için böyle bir tabloyu göremezsiniz. Her alanda kadın-Erkek eşitliği Aydınlama’nın bir sonucudur.
Bu sözleri bu yıl 251. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan 1773’de kurulan Deniz Harp Okulunu eski Komutanı olarak ifade ediyorum. Ayrıca Deniz Harp Okulu’nun 2009 mezuniyet töreni sonrasında yapılan KILIÇ ÇATMA geleneğini aşağıdaki klipte de izliyebilirsiniz.
Sonuç olarak; Tüm Harp Okullarımızdan mezun olan teğmenlerimizi kutluyor, rütbelerinin hayırlı olmasını diliyor, Atatürk’ün gösterdiği yolda vatan ve millet için yapacakları kutsal görevler için başarı diliyor ve alınlarından öpüyorum.
(Savaş ) Bizim mezuniyet te kim devre birincisi idi...
YanıtlaSil(Serdar Bilgin) Dz.P.Tğm. Muzaffer İvgen
YanıtlaSil