(Saim Bilge'den paylaşım) BİR TRAFİK VAKASI DA BENDEN Kuleliye rahmetli Levent Aral ile birlikte aynı gün babalarımız bizleri teslim ettiler bize bot palaska elbise çamaşır verirken babalarımız da yanımızdaydı Leventin babası babama inşallah 6 yıl sonra çakı gibi birer teğmen babası olacağız demişti gerçi 7 oldu o ayrı malum ilk mühendis teğmenleriz neyse Leventin babası arka bahçedeki futbol sahasını görünce sevinçle Levente bak aradığın saha burda demişti babama da Lenventin futbolu çok sevdiğinden bahsetmişti neyse daha sonra Şadi ile tanıştık Şadi Leventin ortaokul arkadaşıymış karşılaşınca baya sevinmişlerdi ben de şahitlik etmiş oldum bu mutlu ana bu arada bir gün önce katılan kıdemli oluyor havasından geçilmiyor kimsenin nasıl belli oluyor kıdemli olan elbiseleri yeni olmuyor biraz eskimiş gözüküyor Şadi dedi bu böyle olmaz napacaz elbiseleri eskitmemiz lazım evet toza toprağa buladık oturduk toprakta yuvarlandık eskittik biz de artık baya kıdemli olmadık değil sıkı durun asıl trafik kazası Kartalda bir lokantada oldu bir gin Şadilere gittik Krtalda oturuyorlardı rahmetli babasını gördük sohbet ettik sonra çıktık gezmeye birlikte bir lokantaya gittik tıka basa dolu önde Şadi arkada ben Şadi şapkasını çıkardı eline önde öğrettikleri şekilde ve şakk diye önce topuk sonra baş selamı tabi ben de mecburen aynı selamı verdim tüm lokanta dönüp bize bakmıştı eh öğretmemişler miydi bize toplu yerlere girince selam verilecek diye ilk toplu yer selamımızı uygulamalı olarak Kartalda bir lokantada yapmıştık .........
(Sosyal medyada paylaşılan mesajlardan alıntılar)Çok güzel ve yerinde bir tespit.Bu arkadaş bunu her iki grubada göndererek tam bir miksırlık yapmakta ve huzursuzluk çıkarmak maksadıyla hareket etmektedir. Umarım yönetimdeki arkadaşlar bunu dikkate alırlar ve takip ederler.
Yönetim kurulu adına Nizamettin Sevin’in yazdıklarını geçmişle hesaplaşma adına yazdığını ifade etse de uyumlaştırıcı ve birleştirici bulduğumu söyleyemem. Biraz sakin, çokça nazik, olabildiğince birleştirici iletilerin arzusu içindeyim. Bu platformun bilek güreşine sahne olmaması isteğindeyim. Yönetimin ve bizlerin hep dile getirilen amaca uygun davranması dileğindeyim. Dilerim öyle olur🙏
Arkadaslar bu site birbirimize hakaret edelim diye degil biribirimize destek olalim haberleselim diye kuruldu. Biribiri ile takisacak arkadaslar bu sekilde devam edecekler ise lutfen kendi istekleri ile bu gruptan bir daha donmemek uzere ayrilsinlar.
Muhterem yönetim, yakın zamanda yazdığım teklifimi tekrarlıyorum.. Bakın burasının niteliğini korumak için yönetim dışındakilerın mesaj yazmasını engelleyin, bir ileti yazmak isteyen size atsın, siz gruba duyuru yapın.. sürekli ikaz, sürekli kırıklık, kırgınlık .. bilemiyorum bu süregelen kırıklık ve kırgınlıklar yoksa sizin işinize mi geliyor.. silip adam çıkarıp tatmin mi oluyorsunuz.. böyle süregelirse çok ayrılan olacak, arz ederim..
Yonetimin başka işi yok mu, bizim kendi aklımız yok mu? Bu gruba ne yazıp yazmamamiz gerektigine kendimiz karar veremiyecek kadar acizmiyiz. Yonetim sansür kurulu mu? Aslında o kadar kolay ki sadece grubun kuruluş amacinin dışına çıkmayacak paylasimlar yapacagiz. Iyi geceler
Lütfen bu gönderimi dikkatle okumanızı ve sakin bir köşede kendi kendinize 5 dakika düşünmenizi rica ediyorum.
Sabah olabildiğince erken kalkarım. Güne başlarken ilk iş olarak pencereyi açarak Güneş'in az veya çok olan ama yaşam enerjisi veren ışınlarına doyasıya bakarak hayata gülümserim. Sonra canıma can katan Oksijeni içime çekerek var olduğum için mutlu olurum. Eğer bu dakikaları hayat arkadaşımla gülümseyerek paylaşabiliyorsam daha çok mutlu olurum. Ardından elimi yüzümü yıkadıktan sonra yaşamımın son evresinde kum saatimde kalan her anı mutlu yaşamaya devam etmek için güler yüzle güne başlarım. Yaşam felsefem; var etmeye katkı sağlamak için iyi bir insan olarak ilişki ve iletişim kurma mesafemin içine girebilenlere iyilik yapabilmek, onlara bir katkı sağlayabilmektir. Buna kendisini layık görmeyenleri kendileriyle başbaşa bırakırım ki içlerindeki öfkeyle, rahatsızlıklarla gerekiyorsa kavga etsinler. Kendi iç dünyalarında problemlerini çözebilsinler ve içlerini temizleyebilsinler. Kimseye küfür veya kötü sözde söylemem. Çünkü benim karşımdakinin temel hak ve özgürlüklerinin başladığı yer benim temel hak ve özgürlüklerimin sınırıdır. Gökyüzüne, ağaçlara ve her şeye baktığımda renklerin her birini görüp güzelliklerini yaşamaya çalışırım. Doğaya her yıl 10.000'den fazla meyve sebze çekirdeği/tohum atmak benim için mutluluk veren bir yaşam sorumluluğudur. Herkes yaptıklarından sorumludur. Yarın sabah yataktan kalkamazsam, kendi kötülüklerine ortak edemeyenler dışında benden şikayet eden kimse olmayacaktır. Çok zenginim ve hepsini yanımda götüreceğim. Bunlar; Beni var eden bedenimi oluşturan tüm varlıkları severim ve onların haklarına da saygı gösterdiğim için Sağlıklıyım. Yaşam felsefem gereği alın terimle emek vererek kimsenin hakkına el uzatmadan iyi olmayı tercih ettiğim için İtibarlıyım. İnsan olma sorumluluğumun bilincine vararak üstlenmem gereken sorumluluklarımı yerine getirdiğim için mutluyum. Bilimsel gelişimimi olabildiğince en üst düzeyde geliştirerek kendi öznel irademle kimseden herhangi bir beklentim olmadan yaşamımı sürdürdüğüm için özgürüm. Yaşam bir andır. O da bu andır. Huzur içinde güler yüz ve sevgi dolu yaşanmalıdır.
Özellikle özne olarak kendimi koydum. Çünkü başkalarını eleştirmek bana ters. Eğer çok şey söylediğim bu paylaşımımla arkadaşlarıma bir fayda sağlayabilirsem, ne mutlu. Sağlayamıyorsam maalesef kalan son kum tanesi olarak nitelendirdiğim sayılı "Bir anlarımı" arkadaşlarıma üzülerek geçirmek istemiyorum. Lütfen önce kendinizi sevin, değer verin ve hayata gülümsemeyi başarın. Umut ve Sevgi ile.
Arkadaşlar, herkesin kendi sorumluluklarını yerine getirecek olgunlukta olduğuna inanıyorum. Sizler, rahmetli olan arkadaşlarımızın emaneti ailelerine ve bizlere fayda sağlayacak bilimsel içerikli birikimlerinizi paylaşırsanız ben de sizleri zaman ayırıp takip etmekten sevinç duyacağım şahsen.
Diye bir atasözü var da öyle bir Yengeç paradigması oluştu ki sözü olan da susuyor burada.. İki kelam etse insan gürültüye gidecek ortaya koyduğu savları..Hele bir desturlanın bir soluk alın sakin sakin sohbet ağar mı geliyor herkes burada herkesi bilir kimsenin 'şişik kurbağa' öykünmesine ihtiyacı yok ki.. Varsa kelam edilir yoksa susulur ben buradan hiç istifade edemedim doğrusu ya.. Neyse Bırakın şu kayıkçı kavgasını artık arkadaşlar..
Arkadaşlarımı anlamakta zorlanıyorum.Selahattin Ercanin bir paylaşımına çok güldüğümü belirterek gülme emojisi ile cevap verdim.Bu kişi hemen akabinde bu karikatürü kullanarak bana beyinsiz diyerek hakaret etti.Buna karşılık ben paylasimimi sildim ve DM den acaba yanlış anlaşıldım mi diye alt tonda cevap verdim.Karikatorlu paylaşımını düzeltmesini istedim.Yazisma ve konuşmalar neticesi iş tarafıma hakaret ve küfüre vardı.Sadece paylaşımının benimle ilgisi olmadığını tezgip veya silmesini beklerken böyle bir tavır karşısında "yukarıdaki paylasimla"tarafima yapılan.hakareti kabul etmediğimi gurupla paylaştım.
Uzgunum arkadaşlar ama ben bu seviyede hazimli olamam.Devrelerimi çok sevdiğimi ve beraber olmamızı önemsediğimi her fırsatta dile getirirken bu olay bana farklı hissettirdi.Ben zaten irtibatta olduğum arkadaşlarımla mutluyum.Daha fazlasını arzu etmek gereksizmis. İrtibat bilgilerim var,her arkadaşımın birey olarak arkasındayım ve elimden gelen konularda emirlerindeyim. Ama gurup konusunun bana göre olmadığını bir kez daha anladım. Mutlu olmanızı dilerim.Hoscakalin👋
Biribirbirimizi mi kurutacağız yani Oysa uzun ve yorucu bir yoldan geliyoruz kurumaya yüz tutmuş bir halde yolun son demlerinde soluk alma müşkülünde çiçeklere benzemiyormuyuz ..Birlikte yeniden dirimlenme anlarımıza yoldaş.olmak varken nedir bu atlar ,eşsekler ve çimler manzarası anlayabilmiş değilim..Biz yeşil çayırlıkların zgür ruhlu çiçekleri iken kendimize dair ne eşşek ne beygir olup kendimizi tekmelemeye hakkımız yok diye düşünüyorum İyi geceler
Özel yazışmaları buraya taşımak ne kadar doğru? İnsan özelini orta yere saçıyorsa bu yanlış... Bunu da huzurunuz da dıyerek dürüstlükten uzaklaşıyor. Nerden baksan tutarsız... Bir insanın yazısına çok güldüm demek ne demek! Sonra bu karikatürü 5 yerde paylaştım, sadece burada bazıları alındıysa bu onların kendi sorunu. Neticede karikatür bir sanattır, ima değildir, hakaret değildir. Hakaret diye algılıyanın kendi sorunudur. Dolayısı ile konu ile ilgili bir ilintim yoktur... Havadan nem kapmak, gocunmak kişinin kendi psikolojik durumu ile ilgilidir... Tıpkı en ufak bir şey de buradan kaçmak gibi. Herkesin tercihi...
Ayrıca burada herkesin kendini savunma becerisi varken benimle sürekli uğraşarak, birilerinin avukatlığını yapan, moderatör gibi davranan, moderatörler ile çatışan şahısın da uyarılmasını talep ediyorum.
Ayrıca, burası düzene girdikten sonra bir tek paylaşım yapmıştım. O da moderatörlükten istifa etmekle ilgiliydi... Nedense, sebebini anlayamadım, Lokman Hekim arkadaşa bu çok komik gelmiş! Takdir sizin
Özelden yazışmalarda, karikatürün kendisi ile ilgisi olmadığını kabul etmesine rağmen işi bana tacize gönderdi ve silmem için emir verdi... Bu kadarı da fazlaydı, cevabını aldı, hazmedemedi ve gitti... Yazdığı yazının sonuçlarına katlanamayacak kişi yazı yazmaz. Oturur okur.
Burası kişisel husumetlerin intikam alınacak yer değil... Terbiyeden bahseden şahıs, terbiyesini çeşitli platformlarda göstermiştir... Çamura basma, etrafından dolaş ta, çamur sana sıçrarsa ne yapacaksın?
Özel yazışmalar, Geneli rahatsız etmemek adına konmuş bir kuraldır... Bunları genele taşımak acizliktir. Ben baş edemiyorum, siz gereğini yapın acizliği... Bir keresinde de benimle yazışarak başa çıkamayan şahıs " Yok mu şunu susturacak " diye yardım istemişti...
Burası kişisel husumetlerin intikam alınacak yer değil... Terbiyeden bahseden şahıs, terbiyesini çeşitli platformlarda göstermiştir... Çamura basma, etrafından dolaş ta, çamur sana sıçrarsa ne yapacaksın?
Kervan yolda düzülür uygulamalar neticesinde birtakım düzenlemeler yapılır çeşitli öneriler fikirler neticesinde de en doğrusu bulunur Her fikre de önemli önemsiz saygı duyarak tabi eğer herkes gurup kurmaya kalkarsa o da uygun olurmu bilemem bu işe emek verenlere saygımız gereği ciddi önerilerde bulunmaktayız değerlendirilmesinde fayda var
(Sosyal Medyadan alıntı- Teşekkürleri Muzaffer:) ASTRONOT Askeri Liseye yeni başlamıştık. Hepimiz on beş, on altı yaşlarında yeni yetmeydik ama sonuçta hepimiz birer çocuktuk. Yurdumuzun muhtelif yerlerinden ve farklı kültürlerinden gelmiştik. Kimimiz denizi ilk defa görüyor, kimimiz de kar yağışını ilk defa seyrediyorduk. Hepimizin ortak bir özelliği vardı. Çok zor bir sınav ve mülakattan seçilerek gelmiştik. Yine aileler tarafından seksen öncesi terör ortamında sığınılacak sakin bir liman olarak görülen askeri okullara yönlendirilmiştik. Hepimiz seçilmiş, kalburüstü çalışkan öğrencilerdik. Kısa zamanda birbirimizle kaynaştık. Ümit bizim yan sınıftaydı. O da Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden gelmişti. Sınıfın en küçüklerinden biriydi. Sportmen bir çocuktu. Okulun güreş takımında en düşük sıklet olan kırk sekiz kiloda güreşiyordu. Acı bir kuvveti vardı. Şakaya vurur bizim gibi sınıfın büyüklerini kucakladığı gibi anında yere sererdi. Liseler arası müsabakalarda birçok madalyası vardı. Birçok güreşçide olduğu gibi onun da boyun kasları hayli gelişkindi. Belki de bu yüzden olacak boynunu çevirmektense sağa veya sola dönerken gövdesiyle dönerdi. O’nun bu hareketi o günlerde çok popüler olan astronotların hareketlerine benzediğinden hepimiz O’na Astronot demeye başladık. Aslında Kuleli’de hepimizin bir lakabı vardı. Bu lakapların bazısı eğreti olsa da Ümit’in lakabı tam üzerine yapışmış, isminin önüne geçmişti. Hatta bir defasında Harbiye’de izne çıkarken ziyaretine gelen babası aynı bölükteki bir arkadaşına Ümit Gündüz’ü sorduğunda tanımıyorum demiş, daha sonra hatırladığında “yahu bu bizim Astronot değil miydi” diyerek hayıflanmıştır. Harbiye’de yazın belirli süre eğitim için İzmir’e giderdik. Ankara Garından bindiğimiz özel katar gece saat bir gibi Tavşanlıya varırdı. Ailesi o saate kadar bekler ve kompartımanın penceresi onları buluştururdu. Bizler bütün vagon uyanır, pencereden kompartımana aktarılan envai çeşit leblebinin dağıtılmasını sabırla beklerdik. Hatta bazılarımız tren hareket ettikten sonra da uyumaz herkesin uyumasını beklerdik. Herkes tekrar uykuya daldığında ise Astronot’un zulaya attığı son kalan leblebileri olduğu yerden çıkarır ve afiyetle yerdik. Astronot emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşti. Zaman zaman toplantı ve yemeklerde görüşüyorduk. Bir yıl kadar önce ameliyat olmuş ve bağırsaklarındaki tümör alınmıştı. İyi haberlerini alıyorduk. Ancak sinsi hastalık boş durmamış karaciğere sıçramış. On dokuz ocakta diğer bir arkadaşımız Abdülkerim Kırca’yı mezarı başında anarken haber aldık. Astronot bir gün önce hastaneye yatmış. Mezarlıktan hastaneye gittik ve görüştük. Bunun son görüşmemiz olduğunu nereden bilebilirdik. İki gün sonra da maalesef ölüm haberini aldık. Bir gün sonra da cenazesini baba ocağı Tavşanlı’ya götürüp ebedi istirahatgâhına yerleştirdik. Nurlar içinde yatsın.
Değerli arkadaşım Seman Gök teşekkürler: 1986-1990 yılları arasında 2.Zh.Tug. da komşu Tb.larda beraberdik. Küçükyalı Lojmanlarında da ailece görüşürdük.. Ben 1990 da Gaziantep İslahiye'ye, Ümit, 1991 de İskenderun'a tayin oldu. Aynı şekilde görüşmeye devam ettik. Ben 1993 geçici görevle Şırnak Şıhan'a, bir kaç ay sonra Ümit aynı şekilde 3km. mesafede Bağlıca'ya Tb.uyla geldi. 1994-96 yıllarında Sarıkamış'ta (Tunceli geçici gorev) görev yaptıktan sonra ben Gelibolu'ya, 1 yıl sonra Ümit Keşan'a O.E. Müdürlüğüne geldi. Gene görüşmeye devam ettik. 2002 de Kıbrıs'a tayin oldum. Emekli olduktan sonra ben İzmir'e, Ümit Ankara'ya yerleşti. Farklı şehirlerde yaşamamıza rağmen görüşmeye devam ettik. Rahmetli çok güzel masa tenisi oynardı ve Tug.sampiyonuydu. 15 sayı avans verirdi. Ben 2-3 sayı alana kadar her defasinda seti kazanırdı. Bir keresinde benim vuruşumla ağa deyip dibine düşen ya da masa kenarından seken top v.s ve balımla 1 set aldım. Bir iki ay boyunca maç yapmadım, rövanş için peşimde koştu. Her yerde herkesin yanında maç sonucunu söylettim, hava attım. Sonuçta büyük bir kalabalık önünde zorla maç yaptırdı. 3 set maç yaptık, tek sayı alamadım. Hastalığı esnasında ölmeden 1-2 ay önce evinde gördüm, hastalık mahvetmişti. Nasıl desem bunca zamanlık can dostumu dikkat etmesem sokakta görsem tanıyamazdım... Rahmetli olunca İzmir'den soğuk ve karlı bir günde cenazeyi defnettik. Eşi Saime ile görüşmeye devam ediyoruz. Allah rahmet eylesin, bu dünyadan bir astronot geçti...
(Saim Bilge'den paylaşım) BİR TRAFİK VAKASI DA BENDEN Kuleliye rahmetli Levent Aral ile birlikte aynı gün babalarımız bizleri teslim ettiler bize bot palaska elbise çamaşır verirken babalarımız da yanımızdaydı Leventin babası babama inşallah 6 yıl sonra çakı gibi birer teğmen babası olacağız demişti gerçi 7 oldu o ayrı malum ilk mühendis teğmenleriz neyse Leventin babası arka bahçedeki futbol sahasını görünce sevinçle Levente bak aradığın saha burda demişti babama da Lenventin futbolu çok sevdiğinden bahsetmişti neyse daha sonra Şadi ile tanıştık Şadi Leventin ortaokul arkadaşıymış karşılaşınca baya sevinmişlerdi ben de şahitlik etmiş oldum bu mutlu ana bu arada bir gün önce katılan kıdemli oluyor havasından geçilmiyor kimsenin nasıl belli oluyor kıdemli olan elbiseleri yeni olmuyor biraz eskimiş gözüküyor Şadi dedi bu böyle olmaz napacaz elbiseleri eskitmemiz lazım evet toza toprağa buladık oturduk toprakta yuvarlandık eskittik biz de artık baya kıdemli olmadık değil sıkı durun asıl trafik kazası Kartalda bir lokantada oldu bir gin Şadilere gittik Krtalda oturuyorlardı rahmetli babasını gördük sohbet ettik sonra çıktık gezmeye birlikte bir lokantaya gittik tıka basa dolu önde Şadi arkada ben Şadi şapkasını çıkardı eline önde öğrettikleri şekilde ve şakk diye önce topuk sonra baş selamı tabi ben de mecburen aynı selamı verdim tüm lokanta dönüp bize bakmıştı eh öğretmemişler miydi bize toplu yerlere girince selam verilecek diye ilk toplu yer selamımızı uygulamalı olarak Kartalda bir lokantada yapmıştık .........
YanıtlaSilhttps://rahmi-yildirim.blogspot.com/2023/12/muslumanlarin-ahlakla-imtihani.html
YanıtlaSilhttps://ahmetyildizhan.net/
YanıtlaSilhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Y%C4%B1ld%C4%B1zhan
Silhttps://www.instagram.com/doc.dr.ahmetyildizhan/?ysclid=lpsasau038878678713
Sil(Sosyal medyada paylaşılan mesajlardan alıntılar)Çok güzel ve yerinde bir tespit.Bu arkadaş bunu her iki grubada göndererek tam bir miksırlık yapmakta ve huzursuzluk çıkarmak maksadıyla hareket etmektedir. Umarım yönetimdeki arkadaşlar bunu dikkate alırlar ve takip ederler.
YanıtlaSilYönetim kurulu adına Nizamettin Sevin’in yazdıklarını geçmişle hesaplaşma adına yazdığını ifade etse de uyumlaştırıcı ve birleştirici bulduğumu söyleyemem. Biraz sakin, çokça nazik, olabildiğince birleştirici iletilerin arzusu içindeyim.
SilBu platformun bilek güreşine sahne olmaması isteğindeyim. Yönetimin ve bizlerin hep dile getirilen amaca uygun davranması dileğindeyim.
Dilerim öyle olur🙏
Kişisel yaralarını buraya taşıma... Herkes seni de bilir beni de... Kurallara uyup cevap vermeyeceğim bir daha
SilKişisel yara? Cevap yazmak zûl ama yinede doğru bir tespitin var senide tanıyorlar beni de?Onun için bu mesajı yazdım.
SilArkadaslar bu site birbirimize hakaret edelim diye degil biribirimize destek olalim haberleselim diye kuruldu. Biribiri ile takisacak arkadaslar bu sekilde devam edecekler ise lutfen kendi istekleri ile bu gruptan bir daha donmemek uzere ayrilsinlar.
SilGrupta vefat eden arkadaslarimizin dostlarimizin eşleri , kiz kardesleri var. Lutfen paylasimlarimizi yaparken daha dikkatli olalim. Biz bu degiliz.
SilMuhterem yönetim, yakın zamanda yazdığım teklifimi tekrarlıyorum..
SilBakın burasının niteliğini korumak için yönetim dışındakilerın mesaj yazmasını engelleyin, bir ileti yazmak isteyen size atsın, siz gruba duyuru yapın.. sürekli ikaz, sürekli kırıklık, kırgınlık .. bilemiyorum bu süregelen kırıklık ve kırgınlıklar yoksa sizin işinize mi geliyor.. silip adam çıkarıp tatmin mi oluyorsunuz.. böyle süregelirse çok ayrılan olacak, arz ederim..
Yonetimin başka işi yok mu, bizim kendi aklımız yok mu? Bu gruba ne yazıp yazmamamiz gerektigine kendimiz karar veremiyecek kadar acizmiyiz. Yonetim sansür kurulu mu? Aslında o kadar kolay ki sadece grubun kuruluş amacinin dışına çıkmayacak paylasimlar yapacagiz.
SilIyi geceler
Necati bey, umarım yakın zamanda birileri bu sözlerinizi size hatırlatmaz..
SilAyrılacaktım ama sizin ve beğenenlerinizin hüsranını göreceğim..
Lütfen bu gönderimi dikkatle okumanızı ve sakin bir köşede kendi kendinize 5 dakika düşünmenizi rica ediyorum.
SilSabah olabildiğince erken kalkarım. Güne başlarken ilk iş olarak pencereyi açarak Güneş'in az veya çok olan ama yaşam enerjisi veren ışınlarına doyasıya bakarak hayata gülümserim. Sonra canıma can katan Oksijeni içime çekerek var olduğum için mutlu olurum. Eğer bu dakikaları hayat arkadaşımla gülümseyerek paylaşabiliyorsam daha çok mutlu olurum. Ardından elimi yüzümü yıkadıktan sonra yaşamımın son evresinde kum saatimde kalan her anı mutlu yaşamaya devam etmek için güler yüzle güne başlarım. Yaşam felsefem; var etmeye katkı sağlamak için iyi bir insan olarak ilişki ve iletişim kurma mesafemin içine girebilenlere iyilik yapabilmek, onlara bir katkı sağlayabilmektir.
Buna kendisini layık görmeyenleri kendileriyle başbaşa bırakırım ki içlerindeki öfkeyle, rahatsızlıklarla gerekiyorsa kavga etsinler. Kendi iç dünyalarında problemlerini çözebilsinler ve içlerini temizleyebilsinler. Kimseye küfür veya kötü sözde söylemem. Çünkü benim karşımdakinin temel hak ve özgürlüklerinin başladığı yer benim temel hak ve özgürlüklerimin sınırıdır.
Gökyüzüne, ağaçlara ve her şeye baktığımda renklerin her birini görüp güzelliklerini yaşamaya çalışırım. Doğaya her yıl 10.000'den fazla meyve sebze çekirdeği/tohum atmak benim için mutluluk veren bir yaşam sorumluluğudur. Herkes yaptıklarından sorumludur.
Yarın sabah yataktan kalkamazsam, kendi kötülüklerine ortak edemeyenler dışında benden şikayet eden kimse olmayacaktır.
Çok zenginim ve hepsini yanımda götüreceğim. Bunlar;
Beni var eden bedenimi oluşturan tüm varlıkları severim ve onların haklarına da saygı gösterdiğim için Sağlıklıyım.
Yaşam felsefem gereği alın terimle emek vererek kimsenin hakkına el uzatmadan iyi olmayı tercih ettiğim için İtibarlıyım.
İnsan olma sorumluluğumun bilincine vararak üstlenmem gereken sorumluluklarımı yerine getirdiğim için mutluyum.
Bilimsel gelişimimi olabildiğince en üst düzeyde geliştirerek kendi öznel irademle kimseden herhangi bir beklentim olmadan yaşamımı sürdürdüğüm için özgürüm.
Yaşam bir andır. O da bu andır. Huzur içinde güler yüz ve sevgi dolu yaşanmalıdır.
Özellikle özne olarak kendimi koydum. Çünkü başkalarını eleştirmek bana ters.
Eğer çok şey söylediğim bu paylaşımımla arkadaşlarıma bir fayda sağlayabilirsem, ne mutlu. Sağlayamıyorsam maalesef kalan son kum tanesi olarak nitelendirdiğim sayılı "Bir anlarımı" arkadaşlarıma üzülerek geçirmek istemiyorum. Lütfen önce kendinizi sevin, değer verin ve hayata gülümsemeyi başarın.
Umut ve Sevgi ile.
Bunun son paylaşımım olmamasını temenni ediyorum.
Birbirleriyle takışacak arkadaşlara, özelden kendi aralarında yazışmalarını tavsiye ediyorum.
Sil"Söz biliyorsan söyle, inansınlar; bilmiyorsan söyleme, seni bir adam sansınlar"
SilAta sözleri ve deyimler sözlüğünden
Arkadaşlar, herkesin kendi sorumluluklarını yerine getirecek olgunlukta olduğuna inanıyorum.
SilSizler, rahmetli olan arkadaşlarımızın emaneti ailelerine ve bizlere fayda sağlayacak bilimsel içerikli birikimlerinizi paylaşırsanız ben de sizleri zaman ayırıp takip etmekten sevinç duyacağım şahsen.
Diye bir atasözü var da öyle bir Yengeç paradigması oluştu ki sözü olan da susuyor burada..
Silİki kelam etse insan gürültüye gidecek ortaya koyduğu savları..Hele bir desturlanın bir soluk alın sakin sakin sohbet ağar mı geliyor herkes burada herkesi bilir kimsenin 'şişik kurbağa' öykünmesine ihtiyacı yok ki..
Varsa kelam edilir yoksa susulur ben buradan hiç istifade edemedim doğrusu ya..
Neyse
Bırakın şu kayıkçı kavgasını artık arkadaşlar..
Arkadaşlarımı anlamakta zorlanıyorum.Selahattin Ercanin bir paylaşımına çok güldüğümü belirterek gülme emojisi ile cevap verdim.Bu kişi hemen akabinde bu karikatürü kullanarak bana beyinsiz diyerek hakaret etti.Buna karşılık ben paylasimimi sildim ve DM den acaba yanlış anlaşıldım mi diye alt tonda cevap verdim.Karikatorlu paylaşımını düzeltmesini istedim.Yazisma ve konuşmalar neticesi iş tarafıma hakaret ve küfüre vardı.Sadece paylaşımının benimle ilgisi olmadığını tezgip veya silmesini beklerken
Silböyle bir tavır karşısında "yukarıdaki paylasimla"tarafima yapılan.hakareti kabul etmediğimi gurupla paylaştım.
Maalesef gurup yonetimi ve gurup üyeleri "huzurlarında bana hakaret edilmesini"gormezden gelerek çeşitli öneri ve tavsiyelerde olayı görmezden geldi.
SilUzgunum arkadaşlar ama ben bu seviyede hazimli olamam.Devrelerimi çok sevdiğimi ve beraber olmamızı önemsediğimi her fırsatta dile getirirken bu olay bana farklı hissettirdi.Ben zaten irtibatta olduğum arkadaşlarımla mutluyum.Daha fazlasını arzu etmek gereksizmis.
Silİrtibat bilgilerim var,her arkadaşımın birey olarak arkasındayım ve elimden gelen konularda emirlerindeyim.
Ama gurup konusunun bana göre olmadığını bir kez daha anladım.
Mutlu olmanızı dilerim.Hoscakalin👋
Biribirbirimizi mi kurutacağız yani
SilOysa uzun ve yorucu bir yoldan geliyoruz kurumaya yüz tutmuş bir halde yolun son demlerinde soluk alma müşkülünde çiçeklere benzemiyormuyuz ..Birlikte yeniden dirimlenme anlarımıza yoldaş.olmak varken nedir bu atlar ,eşsekler ve çimler manzarası anlayabilmiş değilim..Biz yeşil çayırlıkların zgür ruhlu çiçekleri iken kendimize dair ne eşşek ne beygir olup kendimizi tekmelemeye hakkımız yok diye düşünüyorum
İyi geceler
Özel yazışmaları buraya taşımak ne kadar doğru? İnsan özelini orta yere saçıyorsa bu yanlış... Bunu da huzurunuz da dıyerek dürüstlükten uzaklaşıyor. Nerden baksan tutarsız... Bir insanın yazısına çok güldüm demek ne demek! Sonra bu karikatürü 5 yerde paylaştım, sadece burada bazıları alındıysa bu onların kendi sorunu. Neticede karikatür bir sanattır, ima değildir, hakaret değildir. Hakaret diye algılıyanın kendi sorunudur. Dolayısı ile konu ile ilgili bir ilintim yoktur... Havadan nem kapmak, gocunmak kişinin kendi psikolojik durumu ile ilgilidir... Tıpkı en ufak bir şey de buradan kaçmak gibi. Herkesin tercihi...
SilAyrıca burada herkesin kendini savunma becerisi varken benimle sürekli uğraşarak, birilerinin avukatlığını yapan, moderatör gibi davranan, moderatörler ile çatışan şahısın da uyarılmasını talep ediyorum.
SilAyrıca, burası düzene girdikten sonra bir tek paylaşım yapmıştım. O da moderatörlükten istifa etmekle ilgiliydi... Nedense, sebebini anlayamadım, Lokman Hekim arkadaşa bu çok komik gelmiş! Takdir sizin
SilÖzelden yazışmalarda, karikatürün kendisi ile ilgisi olmadığını kabul etmesine rağmen işi bana tacize gönderdi ve silmem için emir verdi... Bu kadarı da fazlaydı, cevabını aldı, hazmedemedi ve gitti... Yazdığı yazının sonuçlarına katlanamayacak kişi yazı yazmaz. Oturur okur.
SilBurası kişisel husumetlerin intikam alınacak yer değil... Terbiyeden bahseden şahıs, terbiyesini çeşitli platformlarda göstermiştir... Çamura basma, etrafından dolaş ta, çamur sana sıçrarsa ne yapacaksın?
SilHalimizi ne güzel özetlemişsin arkadaşım.
Silİyi geceler.
Özel yazışmalar, Geneli rahatsız etmemek adına konmuş bir kuraldır... Bunları genele taşımak acizliktir. Ben baş edemiyorum, siz gereğini yapın acizliği... Bir keresinde de benimle yazışarak başa çıkamayan şahıs " Yok mu şunu susturacak " diye yardım istemişti...
SilBurası kişisel husumetlerin intikam alınacak yer değil... Terbiyeden bahseden şahıs, terbiyesini çeşitli platformlarda göstermiştir... Çamura basma, etrafından dolaş ta, çamur sana sıçrarsa ne yapacaksın?
SilHalimizi ne güzel özetlemişsin arkadaşım.
Silİyi geceler.
Gece yarısı bir suçlama ile gıden şahsa karşı yapılmış bir savunmadır. Savunma ve söz hakkımı kullandım.
SilSanırım tüm bu yazilanlar bizim ve ülkenin seviyesinin halinin bi gostergesi olsa gerektir ....Üzücü mü, bilmemki...
SilGece yarısı bir suçlama ile gıden şahsa karşı yapılmış bir savunmadır. Savunma ve söz hakkımı kullandım.
YanıtlaSilKervan yolda düzülür uygulamalar neticesinde birtakım düzenlemeler yapılır çeşitli öneriler fikirler neticesinde de en doğrusu bulunur Her fikre de önemli önemsiz saygı duyarak tabi eğer herkes gurup kurmaya kalkarsa o da uygun olurmu bilemem bu işe emek verenlere saygımız gereği ciddi önerilerde bulunmaktayız değerlendirilmesinde fayda var
YanıtlaSil(Sosyal Medyadan alıntı- Teşekkürleri Muzaffer:)
YanıtlaSilASTRONOT
Askeri Liseye yeni başlamıştık. Hepimiz on beş, on altı yaşlarında yeni yetmeydik ama sonuçta hepimiz birer çocuktuk. Yurdumuzun muhtelif yerlerinden ve farklı kültürlerinden gelmiştik. Kimimiz denizi ilk defa görüyor, kimimiz de kar yağışını ilk defa seyrediyorduk. Hepimizin ortak bir özelliği vardı. Çok zor bir sınav ve mülakattan seçilerek gelmiştik. Yine aileler tarafından seksen öncesi terör ortamında sığınılacak sakin bir liman olarak görülen askeri okullara yönlendirilmiştik. Hepimiz seçilmiş, kalburüstü çalışkan öğrencilerdik. Kısa zamanda birbirimizle kaynaştık.
Ümit bizim yan sınıftaydı. O da Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden gelmişti. Sınıfın en küçüklerinden biriydi. Sportmen bir çocuktu. Okulun güreş takımında en düşük sıklet olan kırk sekiz kiloda güreşiyordu. Acı bir kuvveti vardı. Şakaya vurur bizim gibi sınıfın büyüklerini kucakladığı gibi anında yere sererdi. Liseler arası müsabakalarda birçok madalyası vardı. Birçok güreşçide olduğu gibi onun da boyun kasları hayli gelişkindi. Belki de bu yüzden olacak boynunu çevirmektense sağa veya sola dönerken gövdesiyle dönerdi. O’nun bu hareketi o günlerde çok popüler olan astronotların hareketlerine benzediğinden hepimiz O’na Astronot demeye başladık.
Aslında Kuleli’de hepimizin bir lakabı vardı. Bu lakapların bazısı eğreti olsa da Ümit’in lakabı tam üzerine yapışmış, isminin önüne geçmişti. Hatta bir defasında Harbiye’de izne çıkarken ziyaretine gelen babası aynı bölükteki bir arkadaşına Ümit Gündüz’ü sorduğunda tanımıyorum demiş, daha sonra hatırladığında “yahu bu bizim Astronot değil miydi” diyerek hayıflanmıştır.
Harbiye’de yazın belirli süre eğitim için İzmir’e giderdik. Ankara Garından bindiğimiz özel katar gece saat bir gibi Tavşanlıya varırdı. Ailesi o saate kadar bekler ve kompartımanın penceresi onları buluştururdu. Bizler bütün vagon uyanır, pencereden kompartımana aktarılan envai çeşit leblebinin dağıtılmasını sabırla beklerdik. Hatta bazılarımız tren hareket ettikten sonra da uyumaz herkesin uyumasını beklerdik. Herkes tekrar uykuya daldığında ise Astronot’un zulaya attığı son kalan leblebileri olduğu yerden çıkarır ve afiyetle yerdik.
Astronot emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşti. Zaman zaman toplantı ve yemeklerde görüşüyorduk. Bir yıl kadar önce ameliyat olmuş ve bağırsaklarındaki tümör alınmıştı. İyi haberlerini alıyorduk. Ancak sinsi hastalık boş durmamış karaciğere sıçramış. On dokuz ocakta diğer bir arkadaşımız Abdülkerim Kırca’yı mezarı başında anarken haber aldık. Astronot bir gün önce hastaneye yatmış. Mezarlıktan hastaneye gittik ve görüştük. Bunun son görüşmemiz olduğunu nereden bilebilirdik. İki gün sonra da maalesef ölüm haberini aldık. Bir gün sonra da cenazesini baba ocağı Tavşanlı’ya götürüp ebedi istirahatgâhına yerleştirdik. Nurlar içinde yatsın.
Değerli arkadaşım Seman Gök teşekkürler: 1986-1990 yılları arasında 2.Zh.Tug. da komşu Tb.larda beraberdik. Küçükyalı Lojmanlarında da ailece görüşürdük..
YanıtlaSilBen 1990 da Gaziantep İslahiye'ye, Ümit, 1991 de İskenderun'a tayin oldu. Aynı şekilde görüşmeye devam ettik.
Ben 1993 geçici görevle Şırnak Şıhan'a, bir kaç ay sonra Ümit aynı şekilde 3km. mesafede Bağlıca'ya Tb.uyla geldi.
1994-96 yıllarında Sarıkamış'ta (Tunceli geçici gorev) görev yaptıktan sonra ben Gelibolu'ya, 1 yıl sonra Ümit Keşan'a O.E. Müdürlüğüne geldi. Gene görüşmeye devam ettik.
2002 de Kıbrıs'a tayin oldum.
Emekli olduktan sonra ben İzmir'e, Ümit Ankara'ya yerleşti.
Farklı şehirlerde yaşamamıza rağmen görüşmeye devam ettik.
Rahmetli çok güzel masa tenisi oynardı ve Tug.sampiyonuydu. 15 sayı avans verirdi. Ben 2-3 sayı alana kadar her defasinda seti kazanırdı. Bir keresinde benim vuruşumla ağa deyip dibine düşen ya da masa kenarından seken top v.s ve balımla 1 set aldım. Bir iki ay boyunca maç yapmadım, rövanş için peşimde koştu. Her yerde herkesin yanında maç sonucunu söylettim, hava attım.
Sonuçta büyük bir kalabalık önünde zorla maç yaptırdı. 3 set maç yaptık, tek sayı alamadım.
Hastalığı esnasında ölmeden 1-2 ay önce evinde gördüm, hastalık mahvetmişti. Nasıl desem bunca zamanlık can dostumu dikkat etmesem sokakta görsem tanıyamazdım...
Rahmetli olunca İzmir'den soğuk ve karlı bir günde cenazeyi defnettik.
Eşi Saime ile görüşmeye devam ediyoruz.
Allah rahmet eylesin, bu dünyadan bir astronot geçti...