27 Temmuz 2024 Cumartesi

hayata iz bırakanlar*

-Serdar  Öztürk'ün sosyal medya paylaşımı ve hafızalarda canlananlar: 
Serdar Öztük:KHO 1989, İÜHF 1999 mezunu, AÜ SBF öğrencisi. Mersinli Yörük. Türk Milliyetçisi, Atatürkçü. Bilge Kağan ile Berkayın babası, Cino ile Cansın ın insanı 


*Dağ ve Komando Okulu/Eğirdir-lSPARTA.-1981. Bu fotoğraf karesindeki, bu gün aramızda olmayan Abdülkadir KILAVUZ ve Ali Yavuz CAN’ı özlem ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.

1- 25 Temmuz 1994 hayatımızın en acı günlerinden biriydi O gün birçok subay göz pınarlarımız kuruyana kadar ağladık! Operasyonlarda uygulama gereği tüfeği her zaman ters takarız ani karşılaşmalarda hedefi daha rahat ve daha seri Ateş altına alabilmek için+


2- Bu alışkanlıktan olsa gerek Ben de tim komutan olarak kendi timimin başında tüfeği ters takarak içtimaya çıktım. Harekat kontrolünde olduğumuz Silopi Jandarma taktik alay Komutanlığı'nın Harekat subayı binbaşı Bizi denetlemeye gelmişti benim tüfeği ters astığımı görünce++


3- Sert bir ses tonu ile kendi timimin önünde beni azarladı. Hiç böyle bir şey beklemiyordum daha önce de böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Ben de sert bir ses tonuyla cevap verdim Siz karargahtasınız operasyona çıkmıyorsunuz bir sürekli arazideyiz ve tüfeği böyle takıyoruz+++


4- Ben de sert bir şekilde cevap verince binbaşımız beni içtima alanından kovdu:-)  Karşılıklı tartışmak ayrı bir konudur Ama emir verildiğinde mecburen yapmak zorundasınızdır Bu nedenle verilen Emir üzerine içtima alanından ayrıldım+++


5- Akşam Tabur komutanı geldiğinde beni yanına çağırdı ve Hezil çayı kenarındaki yol üzerinde birlikte yürüdük bana ne olduğunu sordu  Ben de komutanımızın lüzumsuz bir tepki gösterdiğini herkesin silahını operasyondaki gibi ters taktığını bunda anormal bir şey olmadığını+


6- fakat komutanımızın lüzumsuz bir sertlikle tepki gösterdiğini hiç kimsenin orada bir disiplinsizlik yapmadığını anlattım Tabur komutanımız çok tecrübeli ve çok da babacan bir subaydı. güldü  Olur böyle şeyler üzülme O da iyi bir subaydır dedi.+++


7- ertesi gün operasyon planlaması için taktik alaya gittim Orada bizim devreler Atilla ve Bülent ile karşılaşınca oturduk sohbet ettik  "taktik alayın en sakin en babacan en iyi kalpli subayını nasıl sinirlendirdin lan" diye benimle dalga geçtiler. Onların yanından çıktıktan++


8- sonra koridorda bir gün önce beni içtima alanında azarlayan binbaşı bütün heybetiyle duruyordu 1.90 boyunda  Güleç yüzlü bir adamdı o teğmenim hoş geldin dün seni biraz üzdük galiba dedi Ben de lafımı esirgemediğim için evet Komutanım Üzdünüz dedim:-) +++


9- gel o zaman sana bir çay ısmarlayayım dedi Ben de tamam dedim ve odasına geçtim TSK geleneklerinde komutan asla özür dilemez komutan sizi çağırıp çay ısmarlıyorsa bu bir özürdür kendisiyle sohbet ettik el sıkıştık ve o şekilde ayrıldık Ondan sonra o kadar çok samimi olduk ki+


10- neden devre arkadaşlarımın benimle dalga geçtiğini anladım Çünkü gerçekten Kadir Binbaşı çok Babacan bir adamdı çok yürekli bir subaydı ve geçmişte Cefa çekmiş bir subaydı 12 Eylül'den sonra bir buçuk yıl cezaevinde yatmış işkence görmüş sonra Beraat etmiş Ordu'ya 


11- bunları öğrendiğimde çok üzüldüm ve daha sonra hep bana bir baba edasıyla yaklaştı fCudi dağının güneyindeki dereciktepe ezmintepe ve armut Boğazı bölgesine  riskli bir operasyon yapılacaktı o zaman bu bölgeler PKK'nın kontrolündeydi gece Kayalık bir tepeye+++


12- zor bir tırmanışla sızma yapılacaktı hava aydınlandıktan sonrada Aksu Vadisi armut boğası bölgesinde temas planlanıyordu gece En öndeki timde ben vardım Kadir Binbaşı bana sarıldı sağ dönmeni istiyorum dedi Merak etmeyin Komutanım dedim sizi bile üzen kötülere bir şey olmaz++


13-dedim ve bölüğümle Derecik tepeye gece şartlarında intikale başladım. Derecik tepeye tırmandığımız Yamaç çok dikti bazen silahınızı sırtımıza takıp iki elimizle tırmanmak zorunda kalıyorduk nihayetinde Ertesi sabah temas başladı Tb komutanımız dizinden ameliyatlı olduğu için+


14- o yandaki tepeye tırmanmaz diye düşünmüştüm Ancak sabah gördüğüm manzara çok komikti Tabur komutanı beresini çıkartmış makineli tüfekçi'ye vuruyordu gösterdiğim yere Ateş et diye Kısa bir temastan sonra Derecik tepeye ve oradaki diğer Tepe hattına yerleştik+++


15 - operasyon tamamlandıktan sonra geri döndük ve geldiğimizde Kadir binbaşı bizim için Pide hazırlatmıştı çok sevinmiştik bölge şartları bu şekilde devam ederken büyük birliklerle Cudi dağına tekrar operasyon planlandı  bu sefer Kayseri ve Midyat'ta sahadaydı++


16- operasyondan Bir hafta önce çok güvendiğimiz bir haber elemanımız Arif ağa örgüt tarafından kaçırılmıştı operasyon başladı Midyat komando Alayı bizim üzerimizden aşarak Ballıkaya bölgesine girdi yoğun çatışmalar sonrasında bir hafta sonra bölgede kontrol sağlandı***


17- bana Telsizden Arif Ağa'nın işkence edilerek öldürülmüş cenazesinin havrina sırtlarında Midyat komando alayı birlikleri tarafından bulunduğu söylendi bunun üzerine cenazeyi almak için çalışkan köyüne gittim ancak cenaze ilçe jandarmaya gönderilmişti+++


18- tarihler 25 temmuz'u gösteriyordu çalışkan'a giderken yolda Kadir binbaşının konvoyu ile karşılaştım ikimizin de duracak vakti olmadığı için selamlaşarak yolumuza devam ettik o Silopi istikametine gitti Ben çalışkan istikametine devam ettim+++


19- iki iki buçuk saat kadar bölgede oyalandıktan sonra cenazenin ilçe jandarmaya gönderildiğini öğrendiğim için tekrar Silopi'ye hareket ettim ilçe jandarmaya vardığımda Arif Ağa'nın oğlu bir günde iki babamı kaybettim diye ağlayarak bana sarıldı+++


20- Ne dediğini anlamadığım için Şoktan böyle konuştuğunu düşündüm  Arif ağanın cenazesinin bekletildiği yere gittim cenazesini gördüm Çok ağır işkence etmişler burnunu kulaklarını ve dudaklarını kesmişler kalbinin istikametine de iki adet Ateş etmişlerdi onu o şekilde++


21- çok üzüldüm oradaki subaylara sordum faysal neden bir günde iki babamı kaybettim diye ağlıyor dedim Komutanım Kadir binbaşı ve 4 personel kösreli'de şehit oldu dediler kulaklarıma inanamadım daha 2 saat önce konvoylarımız karşılıklı geldi nasıl şehit oldu dedim++


22- yer göstermesi için yanlarını aldıkları Suriyeli itirafçı 3ncü  mayını  sökerken slogan atarak tuzağı patlatmış etrafındaki 5 subay astsubay şehit olmuş ve konvoyda araçlarının dışındaki 16 personel yaralanmış bir anda kafamda bütün sesler bir hayal gibi gelmeye başladı++


23- duruyordum ama hiçbir şey işitmiyordum sanki bir hayalin içindeymişim gibi öylece kalakaldım hemen Kadir bin başımın görev yaptı taktik alaya geçtim oraya vardığımda gördüm manzarayı hiç unutmuyorum +++


24- onlarca çatışma görmüş Şehit vermiş koca alayın subayları merdivene oturmuş hüngür hüngür ağlıyorlardı zar zor onlardan ne olduğunu öğrenince ben de Bülent'e sarılıp ağlamaya başladım 2 saat çaresizce ağlamaktan başka hiçbir şey yapamadık:-((((


25- üç saat, sonra tugay komutanı Erdal Sipahi generalin mesaj emri geldi Abdülkadir Kılavuz binbaşımın cenazesini Uşak takı ailesi'ne ben götürecektim. Hemen tabura geçip üzerimde ki kanlı kamuflajları değiştirdim. Akşam a, doğru Helikopter geldi ve Şırnak a geçtik. ++


26- Tugayın din işleri subayı binbaşımızla görüştük. Bana, Uşak a gittiğimizde tabutu kesinlikle açtırmamamı söyledi. Durumu biliyorum dedim. Ertesi gün tugay da tüm personelin katıldığı sade bir cenaze töreni düzenlendi dua edildi ve Kayseri komando tugayı nın bir gece önce+++


27- Dedeören de verdiği iki şehidimizle beraber toplam 7 şehidimiz skorsky helikoptere yüklendi ve Diyarbakır'a geçtik Diyarbakır'a indiğimizde oradaki hava üssünde yine sade bir tören yapılıp şehitlerimiz askeri uçağa alındı buradan önce Samsun'a oradan İstanbul a +++


28- istanbul'dan da izmir'e geçtik uçakta 5 saat en sevdiğim komutanım Abdülkadir Kılavuz binbaşım ve en sevdiğim arkadaşım Ercan Şahin üsteğmenimle hayatımın en acı seyahatini yaptım:-(((


29- uçak İzmir'e gece geç saatte indi bir ambulansla oradan Uşak'a hareket ettik gece geç saatte Uşak'a vardık Ben Kadir binbaşımın tabutunu devlet hastanesindeki Morga öperek teslim ettim ve orduevine geçtim Gecenin o saatinde eşi ve bir akrabası Ordu evindeki odaya geldiler++


30- Ben hala kendime gelebilmiş değildim bana olayın nasıl olduğunu sordular ağlayarak bildiğim kadarıyla Tüm detayları anlattım ertesi gün sabah Kadir binbaşımızı morgdan aldık ve  resmi törenin yapılacağı alana getirdik Ben en önde ailesiyle beraber ailesinin yanında idim+++


31 - Kadir binbaşımızın emaneti olan Hanife ablanın kolunu cenaze boyunca bırakmadım defin anına kadar hep birlikte yürüdük defin yerine geldiğinde İmam tabutu açmak istedi açmaması için uyardım kendisini en son gördüğünüz o güzel haliyle hatırlayın dedim ++


32- bu şekilde Kadir binbaşıma son görevimizi yerine getirdik bana bir iki gün kalmamı söylediler Ancak kabul etmedim hemen birilerine geri dönmem gerektiğini söyledim Hanife Abla bana sarıldı Kendine dikkat et dedi Ben de merak etme dedim acı bir şekilde ayrıldık+++


33- hayatımın en acı ve en zor göreviyle Allah kimseye böyle bir görev nasip etmesin Kadir binbaşımın şehit olduğu tarihte kızım Zeyno 3 Elif'im 9 yaşındaydı  Elif babasını çok sevdiği için cenazeye katılmak istemedi onu çok iyi anladım Zeyno daha 3 yaşında olduğu için+++


34- henüz ne olduğunu kavrayamamıştı. Yaklaşık 3 ay sonra GATA da yoğun bakımda kendime geldiğimde bir elin yanağımı okşadığını hissettim  ben sana kendine dikkat et dememiş miydim derken gözlerinden yaş süzülüyordu Ne yapayım Hanife abla Kaderimiz bu işimiz bu dedim güldüm 


35- Bugün Zeynom büyüdü hukuk fakültesini bitirdi Avukat oldu Elif'im mühendis oldu evlendi bir çocuk sahibi oldu anne oldu ve biz hala aynı sevgiyle görüşüyoruz.... 

·

35- Bugün Zeynom büyüdü hukuk fakültesini bitirdi Avukat oldu Elif'im mühendis oldu evlendi bir çocuk sahibi oldu anne oldu ve biz hala aynı sevgiyle görüşüyoruz.... Başta 25 Temmuz 1994'te şehit olan Abdulkadir Kılavuz binbaşım ve Evvelce gidenlerin Aziz Ruhları şad olsun.


* Teşekkürler... SElahattin ERcan paylaşmış


*Hikmet Erdiş arkalara sıkışmış.

*(İhsan Necat Zorlu) Kuleli. 19 ncu kısım
Bakın bakalım kim yok burada 

*Dalton
Selami
Saklayıcı
 yoklar




 

















*C.özsezer final maçı fotosu 


1 yorum:

  1. Biz ki aynı teknede hamur olmuşuz
    un tuz ve su iken
    Biz ki bir fırında pişmişiz hamur iken
    Biz ki ekmek olmuşuz da bayatlamadan durmuşuz yıl be yıl
    Biz ki aynı toprakta sarmaşık
    dal dal sarmışız

    Biz ki gökyüzünden inen karanlıkları aydınlatmışız
    el ele gönül gönüle
    Biz ki çok gövde de tek yürek çarpmışız
    Biz ki bir can olmuşuz
    Biz ki birbirimize dair öfkeleri kendimize yazmışız
    Biz ki yüksünmeden dertleri yüklenmişiz bize dair

    ..öyleyse
    Gaflete düşsek de çevirmeden dalalete
    Düşmeden kendimize dair hasete
    Son yolculuğumuza hazır olmalıyız
    Kim giderse içimizden alkışlarla uğurlamalıyız

    Bilmeliyiz ki yürümekte zaman
    mekan sa aynı mekan
    Değişince mekan
    anılmalıyız
    boş kubbede hoş bir seda ile
    H.H

    YanıtlaSil