Ortaokul yıllarıydı. 70’lerin başlarındaydık. Okulumuzun yakınında renkli renkli şekerlerini kavanozlar içinde tezgâha dizmiş bir Şekerci Dede vardı. Şekerler arasında susamlı, fındıklı, çikolatalı, naneli ve diğer çeşitler bütün çekiciliği ile çocukları dükkâna toplamaya yetiyordu. Haftanın birçok günü küçük kese kâğıtları içinde yüz gram şeker alıp ağzıma atmayı, şekeri emerek bitirmeyi seviyordum. Akşamları dişlerimizi fırçaladığımızı hatırlıyorum. Buna rağmen şekerler ağzımda gece uykusuna yattığımı da hatırlıyorum. Diş çürüklerim o yıllarda başlamıştı. Başlangıçta dişçiye babamla birlikte giderken, sonraları yalnız gitmek