12 Haziran 2012 Salı

Neden "geçen bahar"?

Hayata bakılan pencerenin önemli olduğuna inanıyorum. "Bardağın yarısı dolu veya bardağın yarısı boş" örneğinde olduğu gibi mutlu olmak biraz da bizim elimizde. Olumlu yanlarına bakabildiğimiz sürece hayatın güzelliklerini görebiliriz. Hoşumuza gitmeyen veya rahatsızlık duyduğumuz ayrıntılar için ise sabretmeyi denemeliyiz. Biraz da kanaatkâr olarak gönül dünyamızın güzelliklerini ortaya çıkarabiliriz.
Aynı anne babanın çocuklarından birisi küçük bir sakızla mutlu olabilirken, diğeri pahalı oyuncaklarla yakaladığı mutluluğu on dakikadan fazla sürdüremeyebiliyor. Bunun gibi kalıtım,  çevre, eğitim seviyesi gibi sıralanabilecek çok sayıda faktör hayatımızı şekillendiriyor. Değiştirilmesi mümkün olmayan detayları atlamalıyız. İnsan olarak değiştirebileceğimiz koşullara odaklanmak, hayatın akış hızını tahammül sınırlarımızın içinde tutmak hedeflerimiz arasında olmalı. Çok çalışmak, azimle yürümek insan olarak sorumluluklarımız arasında.
Özetlemek gerekirse hayata tutunurken azimli olmakla hırslı olmak, çok çalışmakla dinlenmek,
kendimize ve yakınlarımıza vakit ayırmak, cömert olmakla tutumlu olmak, sevmekle mesafeli olmak gibi ayrıntılarda dengeyi tutturmak bizi bekleyen birer sınav olarak kabul edilmeli. Olaylar karşısında çok sevinmek veya çok üzülmek yerine soğukkanlı davranabilmeyi öğrenmeliyiz.
Bu kadar kolay mı demeyin. Denemenin bir zararı olmaz anlayışı ile siz de tecrübe edin.
Geriye baktığımızda bu düşünceleri gerçekleştirebildin mi? sorusunu tam olarak "evet" şeklinde cevaplamak yanlış olur. En azından büyük pişmanlıkların olmaması, her yaşanan olay sonrasında edinilen tecrübelerin bir sonraki adımda dikkate alınması çabası belki olumlu olarak değerlendirilebilir. Kısa sayılmayacak bir okul ve iş hayatı sonrasında "söz uçar yazı kalır" veciz sözünü dikkate almayı ve yaşanmış olayları not etmenin uygun olacağını düşünüyorum. Bu nedenle geçmişte yaşanmış ayrıntıları  "geçen bahar" başlığı altında sıralamaya çalışacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder